Bozmadan sonra tesis edilen mahkeme kararında, temyiz kesinlik sınırının belirlenmesinde, bozma kararı kapsamı dışında kalan alacaklara dair hüküm kısmının dikkate alınmaması gereklidir.

YARGITAY

22. Hukuk Dairesi         

2019/7154 E.  ,  2019/17377 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Y A R G I T A Y K A R A R I
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.
Davacı eldeki alacak davası ile; bir kısım işçilik alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 26.04.2012 tarihli kararla, bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin 26.04.2012 tarihli kararı, Dairemizin 14.02.2013 tarihli ilamıyla, fazla çalışma ve genel tatil alacağı yönünden bozulmuştur. Diğer alacak talepleri yönünden bir bozma sebebi yapılmadığından, hükmün bu kısmı kesinleşmiştir.
Bozmadan sonra verilen 07.03.2014 tarihli karar da yine Dairemizin 23.10.2014 tarihli ilamıyla, fazla çalışma ve genel tatil alacağı yönünden yeniden bozulmuştur.
Mahkemece, bozma sonrasında davacının 1.398,19 TL fazla çalışma ve 197,28 TL genel tatil alacağının bulunduğu kabul edilerek hüküm kurulmuş; diğer alacak talepleri hakkında ise bozmadan önceki karar gibi hüküm sonucu tesis edilmiştir. Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Bozmadan sonra tesis edilen mahkeme kararında, temyiz kesinlik sınırının belirlenmesinde, bozma kararı kapsamı dışında kalan alacaklara dair hüküm kısmının dikkate alınmaması gereklidir. Şu halde, dosya içeriğine göre, Dairemizin 14.02.2013 ve 23.10.2014 tarihli bozma kararları kapsamında bulunan fazla çalışma ve genel tatil alacağı bakımından hüküm altına alınan toplam miktarın karar tarihi itibari ile temyiz kesinlik sınırı olan 2.590,00 TL kapsamında kaldığı anlaşılmakla, davalılar vekillerinin temyiz isteminin, 6100 sayılı Kanun’un geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 427, 432 maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı sebepten, davalılar vekillerinin temyiz isteminin 6100 sayılı Kanun’un geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 427, 432 maddeleri uyarınca REDDİNE, peşin temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.09.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

KÖTÜNİYETLİ İSTİNAF VEYA TEMYİZ

Avukatlık 1136 sayılı Avukatlık Kanun’un 1. maddesinde şu şekilde tanımlanmıştır:

Madde 1 – (1) Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir.

Avukatlığın amacı ise yine aynı kanunun 2. maddesinde şu şekilde tanımlanmıştır:

Madde 2 – (1) Avukatlığın amacı; hukuki münasabetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır.
(2)Avukat bu amaçla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis eder.

Devamı için tıklayınız.→