İŞÇİ ALACAKLARINA UYGULANACAK FAİZ ÇEŞİTLERİ

1. Ücret Alacağında
4857 sayılı İş Kanununa göre, gününde ödenmeyen ücret için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanacağı düzenlenmiştir (İş K. m. 34). Maddedeki ücret kavramı geniş anlamda ücret olup, çalışma karşılığı ücretler, ikramiye, prim, hafta tatili, genel tatil ücretleri de dahildir.

Ücret alacağı, 1475 sayılı Kanun döneminde doğmuş ise 10.06.2003 tarihine kadar yasal faiz, bu tarihten sonrası için ise bankalarca mevzuata uygulanan en yüksek faiz uygulanır.

Ücret alacağı bakımından faize hak kazanabilmek için işverenin temerrüde düşürülmesi gerekir. Ancak, bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde açıkça bir ödeme günü kararlaştırılmışsa, belirlenen ödeme tarihi sonrasında faiz işlemeye başlar.

Bankaların uyguladıkları faiz oranları bir veya birkaç aylık ya da bir yıllık vadelerle belirlenmektedir. En uzun vade bir yıl olup, en yüksek faiz oranı da bir yıllık mevduata uygulanmaktadır. Bu durumda ücret alacağı için uygulanması gereken faiz, ödeme gününün kararlaştırıldığı ya da temerrüdün gerçekleştiği zamanda bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek faizdir. Aynı alacak için ikinci yılın başlangıcındaki en yüksek banka mevduat faizinin belirlenerek uygulanması gerekir.

2. Yıllık İzin Ücretinde
İş sözleşmesinin feshi halinde kullanılmayan izin sürelerine ait ücretlerin, son ücret üzerinden ödenmesi gerekir. İş sözleşmesinin feshedildiği tarihte izin ücreti muaccel olur. Ancak faiz başlangıcı için işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekir. Yıllık izin ücretinde, yasal faiz uygulanır.

3. Kıdem Tazminatında
1475 sayılı İş Kanununa göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda ödenmeyen süreye ilişkin mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanır (m. 14/11). Kıdem tazminatında faiz, temerrüt ihtarına gerek olmaksızın iş sözleşmesinin sona erdiği ya da işçinin ölüm tarihinden itibaren hesaplanır.
Yargıtaya göre, mevduata uygulanan en yüksek faizin hesaplanmasında faiz miktarlarının yıllık dönemler itibariyle göz önünde tutulması gerekir (Yarg. 9. HD., 7.5.2007, E. 2006/29525 K. 2007/14135). Yargıtayca, faiz ödemesinde gecikme nedeniyle Borçlar Kanununun 104/son (yeni 121.) maddesine göre tekrar faiz yürütülemez (Yarg. 9. HD., 23.6.2009, E. 2008/32502 K 2009/17792).

4. Toplu İş Sözleşmesinden Doğan Alacaklarda
Toplu iş sözleşmesinden doğan alacaklarda, temerrüt tarihinden itibaren işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır (STİK. m. 53/2). Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarında ödeme günü açıkça kararlaştırılanlar için belirlenen ödeme tarihinden, ödeme günü tespit edilmemiş olanlar için işverenin temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizi uygulanır. Yasal bir hakkın toplu iş sözleşmesinde tekrar edilmiş olması halinde işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanmaz.
Örneğin, toplu iş sözleşmesinden kaynaklı ikramiye alacağına TİS ile öngörülen muacceliyet tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizi işletilmeli, 6772 sayılı Kanundan kaynaklı ilave tediye alacağı kanundan doğması nedeniyle yasal faiz işletilmelidir.

Alacağın bir kısmı kanundan bir kısmı ise toplu iş sözleşmesinden kaynaklanıyorsa, kanundan ve toplu iş sözleşmesinden doğan miktarlar ayrı ayrı belirlenmeli ve yasadan kaynaklananlar için yasal faize, toplu iş sözleşmesi sebebiyle ödenmesi gereken miktarlar yönünden ise işletme kredisi faizine karar verilmelidir.

5. İşe Başlatmama Tazminatı/Boşta Geçen Süre Ücreti
İşe başlatmama tazminatı bakımından, işçinin işe başlatılmadığı tarih, işe başlatmama tazminatının muaccel olduğu andır. Bahsi geçen tazminat yönünden faize hak kazanmak için kural olarak işverenin temerrüde düşürülmesi gerekir. İşverenin dava tarihinden önce temerrüde düşürülmemiş olması halinde dava ve varsa ıslah tarihlerinden itibaren faize hükmedilir, işe iade kararına rağmen işçinin işe alınmaması sebebiyle işe başlatmama tazminatının ödenmesi söz konusu ise, işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekmez. Bu durumda işe başlatmama anından itibaren faiz hakkı doğar (Yarg. 9 HD., 02. 10. 2014 E. 2014/20506 K. 2014/29149; 17. 06. 2010 E. 2008/33342 K. 2010/19299).

Boşta geçen süre ücreti yönünden, kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aya kadar hesaplanacak ücret ve diğer alacaklar, işçinin işe iade için başvurduğu anda muaccel olur. İşe iade başvurusunda boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların ödenmesi talep edilmiş ise, başvuru ile birlikte işveren de temerrüde düşürülmüş sayılmalıdır. Sözü edilen ücret ve diğer hakların ödenmemesi durumunda başvuru tarihinden itibaren faiz hakkı doğar. İşe başlama isteğini içeren başvuruda, boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların açıkça talep edilmemiş olması halinde ise, dava ve varsa ıslah tarihlerinden itibaren faiz yürütülmelidir. (Yarg. 22. HD., 05.04. 2013 E. 2013/4859 K. 2013/7461)

İşe iade davası ile tespit edilen en çok dört aya kadar boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklar için de bankalarca mevzuata uygulanan en yüksek faiz uygulanır. Ancak işe başlatmama tazminatı niteliği itibarıyla tazminat olduğundan uygulanması gereken faiz, kanuni faizdir.

6. Diğer Alacaklarda
İş Kanununda işçilik alacakları için özel olarak faiz öngörülmemişse, yasal faiz uygulanır. Faiz, temerrüt tarihinden itibaren yürütülür.

Örneğin, ihbar tazminatı için faiz temerrüt tarihinden itibaren yürütülecek ancak davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğünün belirlenememesi halinde bu tazminat için dava tarihinden itibaren yasal faize karar vermek gerekir, bu konuda kıdem tazminatında olduğu gibi mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilemez (Yarg. 9. HD. 25.1.2006, E. 2005/17393 K. 2006/1271). Ne var ki, ihbar tazminatı fark alacağının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanması halinde, 6356 sayılı Kanunun 53. maddesinde öngörülen en yüksek işletme kredisi faizinin yürütülmesi gerekir.

Kaynak: İş Hukukunda Arabuluculuk Uzmanlık Eğitimi Kaynak Kitabı s.118-119 – Prof.Dr. Talat CANBOLAT